Bağımsız olmayan bir Kurulun vereceği karar tartışılır!
Anadolu Sağlık Sen Genel Başkanı Necip Taşkın, memur ve memur emeklilerinin 2024-2025 yılını kapsayan iki yıllık mali ve sosyal hakların düzenlenmesine ilişkin, adı “Toplu Sözleşme” olan dört perdelik tiyatronun 26 Temmuz’da kamu işverene sunulmasıyla başladığını, 1 Ağustos’ta müzakerelerin başlamasını, 14 Ağustos’ta kamu işvereni tarafından teklif sunulmasını, 22 Ağustos’ta da oturumun sonlanmasının memur ve memur emeklileri için kaybedilen zaman olduğunu söyledi.
Memur ve memur emeklileri Kamu Hakem Heyeti’nin insafına bırakıldı
Yetkili Konfederasyonun; müzakereler sonucunda 11 hizmet kolunda mutabakata varıldığını, ancak maaş artışları konusunda bir anlaşmaya varılamadığı için Toplu Sözleşmenin geneline ilişkin bölümünde mutabakat sağlanamadığını açıklamasıyla, Toplu Sözleşme maddelerinde uzlaşıya varılamayan konuların Kamu Hakem Heyetinin insafına bırakıldığını söyledi. Kamu Hakem Kurulu’nun kararı kesin olup, itiraz yolunun kapalı olduğuna dikkat çeken Necip Taşkın, şunları ifade etti:
Bağımsız olmayan bir kurulun vereceği karar tartışmaya açıktır
“11 kişiden oluşan Kamu Hakem Kurulu’nun 7 üyesi Sayın Cumhurbaşkanı tarafından atanıyor. Bunlar; Sayıştay Başkanı, Çalışma ve sosyal Güvenlik Bakanlığı, Bakan Yardımcısı, Hazine ve maliye Bakanlığı, Bakan Yardımcısı, Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı, Bakan Yardımcısı, Cumhurbaşkanlığı Strateji ve Bütçe Başkanlığı, Başkan Yardımcısı, üniversiteler de görev yapan iki Profesör; diğer dört kişi ise sendikaların görevlendirdiği üyeler; iki üye Memur Sen’den, 1 üye Türkiye Kamu Sen’den, 1 üye KESK’den ve Prof. Dr. Aziz Çelik. 2012 yılından bugüne kadar Kamu Hakem Heyeti tarafından sonuçlandırılan görüşmelerin tamamında zam teklifinin neredeyse hiçbir değişiklik yapılmadan kabul edildiğini biliyoruz. Yetkili Konfederasyon görüşmelerde pasif kalıyor, direnemiyor. Siyasi hükümetle içli dışlı olmanın zararını memur ve memur emeklileri çekiyor. Yetkili Konfederasyon ne yazık ki pazarlık süreçlerinde memur ve memur emeklilerini harekete geçirerek hükümet üzerinde baskı oluşturmayı hiç düşünemiyor, gözümüzün önünde adeta danışıklı dövüş yapıyor! 7. Dönem Toplu Sözleşme görüşmelerinin de öncekinden bir farkı yok. “Biz istedik, direndik ama kabul ettiremedik. Kamu Hakem Kurulu’nun kararına karşı da yapacak bir şey yok!” diyerek sorumluluğu üzerinden atmaya çalışacaklar.
Memurun refahını artıracak hiçbir madde uzlaşılan konular araında yok!
Seçim öncesinde söz verilmesine rağmen memurun refahını artırıp insanca yaşamasını sağlayacak hiçbir madde uzlaşılan konular arasında yok. Uzlaşılan konulan incelendiğinde memurun ağzına yarım parmak bal sürüldüğünü anlıyoruz! Emekliliğe yansıyacak yoksulluk sınırı üstünde tek kalem maaş, büyümeden pay, refah payı, kira yardımı, büyükşehir tazminatı, vergi diliminin yükseltilmesi, vergi oranının %15’te sabitlenmesi, 3600 ek gösterge ki bunun ileriye dönük bir çalışma ile yapılacağı belirtiliyor, Bayram ikramiyesi, yılda iki defa birer maaş tutarında ikramiye, enflasyon farkının aylık verilmesi gibi maaşlarda reel artış sağlayacak hiçbir kalemden söz edilmiyor! Bunlar olmadan memurun refah seviyesi iyileştirilemez.
Enflasyon farkı zam değildir.
Hükümet, enflasyon farkını zam gibi değerlendiriyor. Halbuki enflasyon farkı zam değil, geçmiş döneme ait reel kayıpların telafisidir. Kamuoyuna karşı yapılan açıklamalar manipüle edici, gerçeklerin üstünü örtmek amacını güdüyor! Maaş zammı farklı, enflasyon farkının verilmesi farklıdır. Memurların aklıyla adeta alay ediliyor! Memur ve memur emeklileri hiçbir zaman bu dönemde olduğu kadar sahipsiz olmamıştır.