Her şeye zam, basına bahane Benzine, doğalgaza, elektriğe, ekmeğe, soğana, patatese, suya, sabuna, elektrik, elektronik, mobilya, beyaz eşya kısaca her şeye zam geldi, zam geliyor… İktidar ve iktidar ortakları zamlara bahaneler bulsa da gizlemenin artık imkansız olduklarının farkındalar… İktidara ve Reise oy verenler bile ‘Bu kadar olmaz’ demeye başladılar. Fırsattan istifade eden muhalefet..
Her şeye zam, basına bahane
Benzine, doğalgaza, elektriğe, ekmeğe, soğana, patatese, suya, sabuna, elektrik, elektronik, mobilya, beyaz eşya kısaca her şeye zam geldi, zam geliyor…
İktidar ve iktidar ortakları zamlara bahaneler bulsa da gizlemenin artık imkansız olduklarının farkındalar…
İktidara ve Reise oy verenler bile ‘Bu kadar olmaz’ demeye başladılar.
Fırsattan istifade eden muhalefet ‘zam ile yatıp zam ile kalkıyorlar – ki doğru da yapıyorlar- Ama söyledikleri ile uyguladıkları arasında ciddi bir terslik var.
Söyledikleri her söz, attıkları her adım ve paylaştıkları her şeyin BASINDA haber olarak yer almasını isteyenler, basın mensubunun nasıl ayakta kaldığına bakmıyor, görmüyor, duymuyor…
Yılda bir kez abone, bayramdan bayrama ilan ve aldığı reklam ile yaşam savaşı veren gazeteciler 7’den 70’e her şeyin arttığı bu süreçte neredeyse ve son 1 yılda 3 kat artan baskı masrafları karşısında gazetelerini nasıl ayakta tutacaklarını kara kara düşünüyorlar.
BAHANECİLERE FIRSAT DOĞDU…
Ülkede en büyük israf basın mensuplarına verilen bir ilan ve abonelik olmalı ki, Haziran 2021’de yayımlanan bir genelge de TASARRUF tedbirleri adı altında çeşitli kısıtlamalar getirildi. Reklam ibaresi ve basın kuruluşlarına abone olunması sözünü gören bazı belediyeler fırsat bu fırsat diyerek, bahanelerin arkasına sığınarak, kör oldukları basın kuruluşlarına Sağır olmayı da ihmal etmekten imtina etmediler. Ha, kimse yanlış anlamasın bunların derdi Cumhurbaşkanlığı genelgesine uymak değil, öyle olsa şehrin her tarafına afiş yaptırmaz, istedikleri gazetelere farklı kalemlerden tanıtım sayfaları vermezlerdi. Dedik ya fırsat bu fırsat diyerek, imkan kolladılar. Bahaneleri de olduğuna göre çal çal oyna…
Utanmadan basın eleştirir, halkı aydınlatmak ile görevlidir, ‘Biz her zaman güzide basınımızın yanındayız’ diye bir sürü süslü laf ederler ama kendilerine yapılan en küçük bir eleştiriyi bırakın, vatandaşın sesini duyuran gazeteye hemen ambargo uygulamaya başlar. Bunu yaparkende demokrat, eşitlik, hak, hukuk demeyi de en çok dillendirmekten de geri durmaz.. İşte buna anlam veremiyorum.
Siyasetçiler gazetecilerden mi kaçıyor yoksa bana mı öyle geliyor?
SİYASETÇİLER KAÇIYOR MU?
Tivi01 televizyonunda birbirinden farklı programlar gerçekleşiyor. Halkın içinde olmaya, sokağın sesini duymaya, halkın gündemini yaşayan biri olarak farklı platformlarda halkla bir araya geliyorum. Cumhur ittifakı temsilcileri pek yayına çıkmıyor, galiba zamlardan dolayı söyleyecek sözleri yok diyen vatandaşlarla sürekli karşılaşıyorum ve hak vermiyor da değilim. Peki, Halkın ‘Yandım Allah’ dediği zamlarda muhalefet temsilcileri il-ilçe başkanları, milletvekilleri, gençlik ve kadın kolları başkanları vs neden sessiz, işte onu anlayamıyorum. Onlar ‘Yayına çıkartın’ demesi gerekirken, yayınlara çıkmak için neredeyse genel başkanı devreye koymayı bekliyorlar!..
Durum böyle olunca, neden muhalefette kaldıklarını anlamak zor olmuyor.